
Kral Olacak Çocuk / The Kid Who Would Be King İzle
(2019)
1080p Filmler 2019 Filmleri Aile Filmleri Aksiyon Filmleri Fantastik Filmler Macera Filmleri Türkçe Dublaj
Yönetmen:
Joe Cornish
The Kid Who Would Be King, 2019 yapımı bir İngiliz fantastik macera filmidir. Joe Cornish tarafından yazılıp yönetilen film, Kral Arthur efsanesine modern bir yorum getirir ve gençlerin kahramanlık hikayelerine odaklanır. Film, çocukların kendilerini keşfetme, cesaret ve arkadaşlık gibi temaları işlerken, Kral Arthur’un efsanesini çağdaş bir bakış açısıyla yeniden ele alır. Başrollerinde Louis Ashbourne Serkis, Tom Taylor, Rhiannon Harper-Rafferty, Angus Imrie ve Patrick Stewart yer almaktadır.
Konusu
Film, 12 yaşındaki Alex (Louis Ashbourne Serkis) adlı bir çocuğun etrafında döner. Alex, sıradan bir okulda okuyan, fazla dikkat çekmeyen bir çocuktur. Bir gün, eski bir kılıç olan Excalibur’u bulur. Kılıcı bulduğunda, Arthur’un efsanesine göre, bu kılıcı yalnızca "seçilen kişi" kullanabilir. Alex, kendisini birdenbire bu efsanevi kahramanlardan biri olarak bulur ve eski zamanlardan kalma, kötü niyetli bir büyücü olan Morgana (Rebecca Ferguson)’yı durdurmak için görevlendirilir.
Morgana, dünya üzerinde kaos yaratmayı planlamaktadır ve Alex’in Excalibur’u bulması, onun planlarına karşı koymak için son bir fırsattır. Alex, bazı eski dostlar ve yeni arkadaşlarla, Morgana’nın geri dönüşünü engellemek için bir maceraya atılır. Kendisine yolculuğunda Merlin (Patrick Stewart / Angus Imrie) rehberlik eder, ancak Merlin'in de zamanı geçmiş ve yaşlanmış bir versiyonu da vardır. Alex’in bu zorlu yolculukta yanında, okul arkadaşı Bedders (Dean Chaumoo) ve zorba öğrencilerden Lance (Tom Taylor) ve Kaye (Rhiannon Harper-Rafferty) de yer alır. Alex, arkadaşlarıyla birlikte, kötü güçleri alt etmek için bir araya gelir.
Filmde, Alex ve arkadaşlarının sadece fiziksel bir savaş değil, aynı zamanda kendi içsel korkuları ve cesaretleriyle de mücadele etmeleri gerekecektir. Onlar, büyülü bir yolculukta kendilerini keşfederken, gerçek kahramanlığın sadece dışsal bir güçle değil, kalp ve arkadaşlıkla ilgili olduğunu öğrenirler.
Ana Karakterler
Alex (Louis Ashbourne Serkis): Filmin başkahramanı olan Alex, sıradan bir çocuk olarak başlar ancak zamanla büyük bir lider ve kahraman olmaya başlar. Excalibur’u bulan ve Arthur’un soyundan gelen bir kahraman olarak, hem fiziksel hem de duygusal olarak büyür. Alex, korkularıyla yüzleşip liderlik yeteneklerini geliştirdikçe, filmdeki ana tema olan cesaretin sembolü haline gelir.
Merlin (Patrick Stewart / Angus Imrie): Merlin, büyücülerin en ünlüsüdür ve Alex’in rehberidir. Filmde, genç ve yaşlı versiyonlarıyla görülür. Genç Merlin, Alex’e büyü yapma ve kahraman olma konusunda yardımcı olurken, yaşlı Merlin ise Alex’in yolculuğunda ona bilgi ve öğütler verir.
Morgana (Rebecca Ferguson): Filmdeki ana kötü karakterdir. Morgana, Kral Arthur efsanesinde de yer alan ve eski zamanlardan kalma, kötücül bir büyücüdür. Filmde, Alex ve arkadaşlarını tehdit eder ve Excalibur'u elde etmeyi planlar.
Bedders (Dean Chaumoo): Alex’in yakın arkadaşıdır. Okulda dışlanmış ve nazik bir çocuktur. Ancak, Alex’in macerasına katıldığında, gösterdiği cesaretle öne çıkar.
Lance (Tom Taylor): Başlangıçta zorba bir öğrenci olan Lance, Alex’in liderliğinde değişir ve kahramanlık yolunda onun yanında yer alır.
Kaye (Rhiannon Harper-Rafferty): Lance’in arkadaşı olan Kaye, başlangıçta Alex’e karşı mesafeli durur, ancak sonradan onun yanında savaşmaya karar verir.
Temalar
Kahramanlık ve Liderlik:
The Kid Who Would Be King, genç yaşta bir lider olmanın anlamını işler. Alex’in bir kahraman olarak ortaya çıkması, aynı zamanda arkadaşlık ve sorumluluk gibi temaları da derinlemesine işler. Filmde, kahramanlık sadece dışsal güçlerde değil, içsel cesaret ve karakterde de aranır.
Arkadaşlık:
Alex’in, Lance, Kaye ve Bedders gibi arkadaşlarıyla olan ilişkisi, filmin en önemli temalarından biridir. Arkadaşlık, her zaman birbirlerine destek olma ve zorluklarla birlikte baş etme anlamına gelir. Alex ve arkadaşları, birbirlerine olan bağlılıkları sayesinde büyük bir güce dönüşürler.
Cesaret:
Filmde, cesaret hem fiziksel bir güç olarak hem de duygusal bir olgu olarak ele alınır. Alex’in, korkularına karşı çıkması ve kendisini aşması, cesaretin ana unsurlarından biridir. Ayrıca, zorba karakterlerin de cesaret göstererek doğru yolda değişmeleri önemli bir mesajdır.
İyi ile Kötü Arasındaki Savaş:
Klasik Kral Arthur hikayelerinden ilham alınan film, iyiliğin kötülüğe karşı savaşı temasını işler. Morgana’nın kötü planları, Alex ve arkadaşlarının doğruyu yapma yolculuğuyla karşı karşıya gelir. Film, izleyicilere iyiliği savunmanın ve doğru olanı yapmanın önemini hatırlatır.
Büyü ve Gerçek Dünya:
Film, modern dünyada geçen bir hikaye olmasına rağmen, büyü ve fantastik öğelerle harmanlanmış bir gerçeklik sunar. Alex’in karşılaştığı büyülü olaylar, ona tarihsel bir kahramanlık görevini hatırlatırken, aynı zamanda çağdaş dünyanın sorunlarıyla başa çıkma gücünü de ortaya koyar.
Çekimler ve Görsellik
Filmdeki görsellik, modern bir dünyaya mistik öğeler katılmasını sağlar. The Kid Who Would Be King, etkileyici görsel efektler kullanarak fantastik unsurları gerçekçi bir şekilde yansıtmaktadır. Excalibur’un görünüşü, büyü ve sihirli unsurlar, filmdeki ana çekiciliği artıran unsurlar arasında yer alır.
Filmde, fantastik bir dünyaya geçiş yapıldığında, Alex ve arkadaşları gerçek dünyada yaşadıkları zorluklarla ve arkadaşlıklarıyla mücadele ederken, mistik bir atmosfer içinde büyürler. Bu atmosfer, hem modern hem de efsanevi unsurların birleşimini sağlar.
Eleştiriler ve Tepkiler
Film, özellikle genç izleyiciler için tasarlanmış eğlenceli bir macera sunuyor. Eğlenceli ve aksiyon dolu yapısı, aksiyon severleri cezbetse de bazı eleştirmenler, filmdeki hikayenin öngörülebilir ve basit olduğu yönünde yorumlar yapmıştır. Bununla birlikte, filmin güçlü yönü olan arkadaşlık, cesaret ve kahramanlık temaları, izleyiciler tarafından genellikle olumlu bir şekilde karşılanmıştır. Genç oyuncuların performansları ve filmdeki mizahi dokunuşlar da genellikle övgüyle karşılanmıştır.
Sonuç
The Kid Who Would Be King, klasik bir kahramanlık hikayesini modern bir bakış açısıyla sunarak, genç izleyicilere cesaret, arkadaşlık ve liderlik gibi değerleri aşılar. Fantastik ögelerle zenginleştirilmiş bu film, hem eğlenceli hem de anlamlı bir macera sunmaktadır. Özellikle genç izleyiciler için ilham verici bir hikaye olmuştur.
Konusu
Film, 12 yaşındaki Alex (Louis Ashbourne Serkis) adlı bir çocuğun etrafında döner. Alex, sıradan bir okulda okuyan, fazla dikkat çekmeyen bir çocuktur. Bir gün, eski bir kılıç olan Excalibur’u bulur. Kılıcı bulduğunda, Arthur’un efsanesine göre, bu kılıcı yalnızca "seçilen kişi" kullanabilir. Alex, kendisini birdenbire bu efsanevi kahramanlardan biri olarak bulur ve eski zamanlardan kalma, kötü niyetli bir büyücü olan Morgana (Rebecca Ferguson)’yı durdurmak için görevlendirilir.
Morgana, dünya üzerinde kaos yaratmayı planlamaktadır ve Alex’in Excalibur’u bulması, onun planlarına karşı koymak için son bir fırsattır. Alex, bazı eski dostlar ve yeni arkadaşlarla, Morgana’nın geri dönüşünü engellemek için bir maceraya atılır. Kendisine yolculuğunda Merlin (Patrick Stewart / Angus Imrie) rehberlik eder, ancak Merlin'in de zamanı geçmiş ve yaşlanmış bir versiyonu da vardır. Alex’in bu zorlu yolculukta yanında, okul arkadaşı Bedders (Dean Chaumoo) ve zorba öğrencilerden Lance (Tom Taylor) ve Kaye (Rhiannon Harper-Rafferty) de yer alır. Alex, arkadaşlarıyla birlikte, kötü güçleri alt etmek için bir araya gelir.
Filmde, Alex ve arkadaşlarının sadece fiziksel bir savaş değil, aynı zamanda kendi içsel korkuları ve cesaretleriyle de mücadele etmeleri gerekecektir. Onlar, büyülü bir yolculukta kendilerini keşfederken, gerçek kahramanlığın sadece dışsal bir güçle değil, kalp ve arkadaşlıkla ilgili olduğunu öğrenirler.
Ana Karakterler
Alex (Louis Ashbourne Serkis): Filmin başkahramanı olan Alex, sıradan bir çocuk olarak başlar ancak zamanla büyük bir lider ve kahraman olmaya başlar. Excalibur’u bulan ve Arthur’un soyundan gelen bir kahraman olarak, hem fiziksel hem de duygusal olarak büyür. Alex, korkularıyla yüzleşip liderlik yeteneklerini geliştirdikçe, filmdeki ana tema olan cesaretin sembolü haline gelir.
Merlin (Patrick Stewart / Angus Imrie): Merlin, büyücülerin en ünlüsüdür ve Alex’in rehberidir. Filmde, genç ve yaşlı versiyonlarıyla görülür. Genç Merlin, Alex’e büyü yapma ve kahraman olma konusunda yardımcı olurken, yaşlı Merlin ise Alex’in yolculuğunda ona bilgi ve öğütler verir.
Morgana (Rebecca Ferguson): Filmdeki ana kötü karakterdir. Morgana, Kral Arthur efsanesinde de yer alan ve eski zamanlardan kalma, kötücül bir büyücüdür. Filmde, Alex ve arkadaşlarını tehdit eder ve Excalibur'u elde etmeyi planlar.
Bedders (Dean Chaumoo): Alex’in yakın arkadaşıdır. Okulda dışlanmış ve nazik bir çocuktur. Ancak, Alex’in macerasına katıldığında, gösterdiği cesaretle öne çıkar.
Lance (Tom Taylor): Başlangıçta zorba bir öğrenci olan Lance, Alex’in liderliğinde değişir ve kahramanlık yolunda onun yanında yer alır.
Kaye (Rhiannon Harper-Rafferty): Lance’in arkadaşı olan Kaye, başlangıçta Alex’e karşı mesafeli durur, ancak sonradan onun yanında savaşmaya karar verir.
Temalar
Kahramanlık ve Liderlik:
The Kid Who Would Be King, genç yaşta bir lider olmanın anlamını işler. Alex’in bir kahraman olarak ortaya çıkması, aynı zamanda arkadaşlık ve sorumluluk gibi temaları da derinlemesine işler. Filmde, kahramanlık sadece dışsal güçlerde değil, içsel cesaret ve karakterde de aranır.
Arkadaşlık:
Alex’in, Lance, Kaye ve Bedders gibi arkadaşlarıyla olan ilişkisi, filmin en önemli temalarından biridir. Arkadaşlık, her zaman birbirlerine destek olma ve zorluklarla birlikte baş etme anlamına gelir. Alex ve arkadaşları, birbirlerine olan bağlılıkları sayesinde büyük bir güce dönüşürler.
Cesaret:
Filmde, cesaret hem fiziksel bir güç olarak hem de duygusal bir olgu olarak ele alınır. Alex’in, korkularına karşı çıkması ve kendisini aşması, cesaretin ana unsurlarından biridir. Ayrıca, zorba karakterlerin de cesaret göstererek doğru yolda değişmeleri önemli bir mesajdır.
İyi ile Kötü Arasındaki Savaş:
Klasik Kral Arthur hikayelerinden ilham alınan film, iyiliğin kötülüğe karşı savaşı temasını işler. Morgana’nın kötü planları, Alex ve arkadaşlarının doğruyu yapma yolculuğuyla karşı karşıya gelir. Film, izleyicilere iyiliği savunmanın ve doğru olanı yapmanın önemini hatırlatır.
Büyü ve Gerçek Dünya:
Film, modern dünyada geçen bir hikaye olmasına rağmen, büyü ve fantastik öğelerle harmanlanmış bir gerçeklik sunar. Alex’in karşılaştığı büyülü olaylar, ona tarihsel bir kahramanlık görevini hatırlatırken, aynı zamanda çağdaş dünyanın sorunlarıyla başa çıkma gücünü de ortaya koyar.
Çekimler ve Görsellik
Filmdeki görsellik, modern bir dünyaya mistik öğeler katılmasını sağlar. The Kid Who Would Be King, etkileyici görsel efektler kullanarak fantastik unsurları gerçekçi bir şekilde yansıtmaktadır. Excalibur’un görünüşü, büyü ve sihirli unsurlar, filmdeki ana çekiciliği artıran unsurlar arasında yer alır.
Filmde, fantastik bir dünyaya geçiş yapıldığında, Alex ve arkadaşları gerçek dünyada yaşadıkları zorluklarla ve arkadaşlıklarıyla mücadele ederken, mistik bir atmosfer içinde büyürler. Bu atmosfer, hem modern hem de efsanevi unsurların birleşimini sağlar.
Eleştiriler ve Tepkiler
Film, özellikle genç izleyiciler için tasarlanmış eğlenceli bir macera sunuyor. Eğlenceli ve aksiyon dolu yapısı, aksiyon severleri cezbetse de bazı eleştirmenler, filmdeki hikayenin öngörülebilir ve basit olduğu yönünde yorumlar yapmıştır. Bununla birlikte, filmin güçlü yönü olan arkadaşlık, cesaret ve kahramanlık temaları, izleyiciler tarafından genellikle olumlu bir şekilde karşılanmıştır. Genç oyuncuların performansları ve filmdeki mizahi dokunuşlar da genellikle övgüyle karşılanmıştır.
Sonuç
The Kid Who Would Be King, klasik bir kahramanlık hikayesini modern bir bakış açısıyla sunarak, genç izleyicilere cesaret, arkadaşlık ve liderlik gibi değerleri aşılar. Fantastik ögelerle zenginleştirilmiş bu film, hem eğlenceli hem de anlamlı bir macera sunmaktadır. Özellikle genç izleyiciler için ilham verici bir hikaye olmuştur.
Henüz hiç yorum yapılmamış.
İlk yorumu yapan sen olmak istemez misin?