Su Dünyası / Waterworld izle

Waterworld (1995), Kevin Reynolds tarafından yönetilen, Kevin Costner'ın başrolünde olduğu, post-apokaliptik bilim kurgu ve aksiyon türünde bir filmdir. Film, sinema tarihinde gişe açısından bir hayli tartışmalı bir yer tutar çünkü hem büyük bir bütçeyle yapılmış hem de gişede beklenen başarıyı tam olarak yakalayamamıştır. Yine de, zamanla kült bir yapım haline gelmiş ve sinema tarihindeki önemli yapımlardan biri olarak kabul edilmiştir.

Genel Bilgiler:
Yönetmen: Kevin Reynolds
Senaryo: Peter Rader, David Twohy
Yapımcılar: Kevin Costner, Charles Gordon, John Davis
Müzik: James Newton Howard
Çıkış Tarihi: 28 Temmuz 1995 (ABD)
Tür: Aksiyon, Macera, Bilim Kurgu, Post-Apokaliptik
Süre: 136 dakika
Bütçe: 175 milyon dolar
Hasılat: 264 milyon dolar (dünya çapında)
Konu Özeti:
Waterworld, insanlığın büyük felakete uğrayarak karasal alanların su altında kaldığı bir gelecekte geçiyor. Dünya yüzeyindeki tüm kara parçaları suyla kaplanmıştır ve hayatta kalan insanlar okyanuslarda yüzeyde yaşamaktadırlar. Bu yeni dünyada hayatta kalabilenler, okyanuslarda yaşamak zorunda kalırken, bu su dünyasında karasal toprak büyük bir efsane ve arzulanan bir öğe haline gelmiştir.

Film, Mariner (Kevin Costner) adlı yalnız bir adamın hikayesini anlatır. Mariner, denizde hayatta kalmaya çalışan ve genetik bir mutasyona uğramış bir insandır. Onun vücudu, uzun süre su altında kalmasını sağlayacak bir yeteneğe sahiptir. Okyanusta tek başına seyahat eden Mariner, bir gün, Helen (Jeanne Tripplehorn) ve Enola (Tina Majorino) adında iki kadına rastlar. Helen, Enola'yı koruyan ve ona sahip çıkan bir kadındır, fakat Enola'nın sırtında kara parçasının yerini gösteren bir harita vardır.

Enola'nın haritası, filmdeki başlıca macera ve mücadelenin merkezini oluşturur. Kara parçasına ulaşabilmek için, Deacon (Dennis Hopper) adlı kötü bir lider, Enola'yı takip eder. Deacon, okyanusları şiddetle kontrol eden ve vahşi bir çete lideridir. Helen ve Enola, Mariner'dan yardım alarak Deacon’dan kaçmaya çalışırlar. Ancak, Deacon’ın güçlü çetesi, kara parçasına ulaşmak için her şeyi yapmaya kararlıdır.

Mariner, zamanla Helen ve Enola ile bağ kurmaya başlar. Bu yolculuk, sadece hayatta kalma mücadelesi değil, aynı zamanda insani bağlar ve umudun peşinden gitmek üzerine bir keşif olur.

Ana Karakterler:
Mariner (Kevin Costner): Mariner, filmdeki ana kahramandır. Hayatta kalmaya çalışan yalnız bir adamdır. Su altında uzun süre kalabilme yeteneğine sahip olan Mariner, sürekli okyanuslarda dolaşarak yaşamını sürdürür. Okyanusta yaşayan bir mutant olan Mariner, zamanla Helen ve Enola ile kurduğu bağla insani yönlerini ortaya koyar. Kevin Costner, bu sert, yalnız ve zamanla insancıl hale gelen karakteriyle dikkat çeker.

Helen (Jeanne Tripplehorn): Helen, Mariner ile karşılaşan ve Enola'nın güvenliğini sağlamak için ona yardım eden bir kadındır. Helen, Enola'yı korumaya adamış bir annelik figürü olarak filmde yer alır. Filmde, aile bağları ve sevgi temasını temsil eder.

Enola (Tina Majorino): Enola, küçük bir kızdır ve sırtında, kara parçasının yerini gösteren bir eski harita taşır. Enola'nın karakteri, geleceğin umutlarını ve yeni bir başlangıcı temsil eder. Aynı zamanda filmdeki önemli gizemi taşıyan figürdür.

Deacon (Dennis Hopper): Deacon, filmdeki kötü karakterdir. Deacon, okyanusları kontrol etmeye çalışan, vahşi ve zorba bir lider olarak karşımıza çıkar. Deacon, kara parçasına ulaşmak için her şeyi göze alır ve her fırsatta Enola’yı ele geçirmeye çalışır. Dennis Hopper, Deacon rolünde karizmatik ve tehditkar bir performans sergiler.

The Atoll People: Atoll, su dünyasında hayatta kalmaya çalışan bir grup insandan oluşur. Helen ve Enola, Mariner ile birlikte Atoll’a sığınır. Atoll sakinleri, hayatta kalmak için savaşırken, okyanusun tehlikeleriyle başa çıkmak zorundadırlar.

Temalar ve Konular:
Doğa ve İnsanlık: Waterworld, doğa ile insan arasındaki ilişkiyi ekolojik yıkım ve hayatta kalma mücadelesi üzerinden işler. Filmde, insanların doğa ile savaşının, felakete yol açtığı ve bu felaketten sonraki dünyada insanın, doğayla olan ilişkisini yeniden kurma çabası gösterilir.

Hayatta Kalma ve Umut: Filmin en güçlü temalarından biri hayatta kalma mücadelesidir. İnsanlık bir felaketin ardından yeniden hayatta kalmaya çalışırken, kara parçasının varlığı umudun ve yeniden doğuşun simgesidir. Mariner’in içsel dönüşümü, onu yalnızca bir hayatta kalma savaşçısı değil, aynı zamanda bir umut taşıyıcısı haline getirir.

Aile ve Bağlantılar: Helen ve Enola ile kurduğu bağ, Mariner’in karakterinin gelişiminde önemli bir rol oynar. Film, aile bağlarının ve insan ilişkilerinin önemini vurgular. Mariner, başlangıçta yalnızlıkla özdeşleşse de, zamanla başkalarına bağlanmayı öğrenir.

İktidar ve Toplumsal Yapılar: Deacon, filmdeki kötü karakter olup, okyanuslardaki çetesinin gücünü kullanarak yeni bir toplumsal düzen kurmaya çalışır. Bu, toplumların çökmüş hali ve güç mücadelesi üzerine bir eleştiridir. Deacon’ın liderliği, yeni dünyada güç ve kontrolün nasıl oluştuğunu gösterir.

Görsel Efektler ve Sinematografi:
Waterworld, geniş prodüksiyonu ve görsel efektleri ile dikkat çeker. Film, devasa okyanus setleri ve sualtı sahneleri ile dikkat çekmiştir. Okyanusun dominant ve tehlikeli bir ortam olarak betimlenmesi, filmin atmosferine büyük katkı sağlamıştır. Okyanusta geçen aksiyon sahneleri ve büyük deniz savaşları, görsel açıdan oldukça etkileyicidir. Aynı zamanda, filmde kullanılan su altı çekimleri ve okyanus manzaraları, sinematografinin güçlü yönlerinden biridir.

Waterworld, özellikle dönemin görsel efektleri açısından oldukça iddialıydı. Su altı çekimleri, dev gemi savaşları ve devasa su setleri, filmin en dikkat çekici özellikleri arasında yer aldı.

Eleştiriler ve Gişe Başarısı:
Waterworld, vizyona girdiği dönemde büyük bir gişe beklentisiyle çıkmasına rağmen, yüksek bütçesinin ve büyük prodüksiyonunun ardından beklenen gişe başarısını elde edemedi. 175 milyon dolarlık bir bütçeye sahip olmasına rağmen, dünya çapında sadece 264 milyon dolar hasılat elde etti. Bununla birlikte, film eleştirmenlerden karışık yorumlar aldı; bazıları görsel efektleri ve aksiyon sahnelerini överken, diğerleri filmi fazla uzun ve yavaş ilerleyen bir yapım olarak değerlendirdi. Filmdeki karakter derinliği eksiklikleri ve mantık hataları da eleştirilen noktalar arasında yer aldı.

Buna rağmen, zaman içinde kült bir yapım haline gelmiş ve özellikle sinemanın post-apokaliptik alt türünde önemli bir yer edinmiştir. Ayrıca, film görsel efektler ve aksiyon sahneleri ile dikkat çekmiştir.